Şehrin yorgun ışıkları sönerken
Bir gölge düşer yalnızlığıma
Kalbimde biriken paslı anılar
Gözlerimden süzülür usulca
Bir kuş kanadı kırık bir umut
Dudaklarımda yarım kalmış bir şarkı
Ellerim buz gibi titrerken
Sessizlik büyür içimde derinden
Kaybolurum karanlıkta
Bir nehir gibi akar zaman durmadan
Her damlasında bir pişmanlık saklı
Geçmişin tozlu sayfalarında kaybolurum
Arayışım sonsuz bir labirent sanki
Vicdanımın sesi yankılanır durmadan
Affedilmek isterim, yeniden doğmak
Yüreğimde bir sızı, dinmeyen bir acı
Kaderim mi bu, yoksa bir sınav mı?
Sessizce fısıldarım gökyüzüne
Çaresizliğim bir feryat olur gecede
Umut ışığı ararım karanlıkta
Kırık dökük hayallerim
Yarınlara tutunmak isterim
Rüzgar eser, yapraklar savrulur
Her biri bir umut, bir dua olur
Gökyüzünde kaybolan yıldızlar gibi
Tövbe kapısı aralanır usulca
Bir ışık belirir karanlığın ardında
Pişmanlığın yükü omuzlarımdan inerken
Yeniden doğarım, arınırım tüm günahlardan
Hafiflerim, kuş gibi uçarım semalara
Sessiz çığlıklarım yankılanır evrende
Bir umut filizi yeşerir kalbimde
Aydınlığa kavuşurum sonunda
Yeniden doğuşun türküsü
Yüreğimde yankılanır durur
Gözlerim kapalı, ruhum huzurla dolar
Geçmişin izleri silinir bir bir
Geleceğe umutla bakarım artık
Sessiz çığlıklarım diner yavaşça
Yeniden başlarım hayata gülümseyerek
Affedilmenin hafifliğiyle uçarım
Karanlıklar aydınlığa dönüşür aniden
Bir umut ışığı belirir yeniden
Kalbimde bir kuş kanat çırpar sevinçle
Hayatın anlamını yeniden keşfederim
Sessiz çığlıklar korosu susar yavaşça
Yeniden doğarım, arınırım tüm günahlardan.
Bir yanıt yazın