o ağrılar ki derindir
yitik bir coğrafyanın
haritasız sokaklarında yankılanır
o ağrılar ki bazen
umutsuz bir bekleyiştir
unutulmuş bir kıyıda
sırrını saklayan yosunlu taşlar
o ağrılar ki
geçmişin karanlığında
sönmeyen bir ateştir
kül olup savruldukça yeniden alevlenir
o ağrılar ki ruhumuzun en ücra köşesinde
saatli bir bomba gibi
patlamayı bekler durur
o ağrılar ki bir kere fısıldanmıştır kulağımıza
ömür boyu taşırız.
Bir yanıt yazın