Yüzleşme Çeşmesi

Ey hayat!
Son deminde
“Benim mi bu
gözaltı torbam?”
dersin.
“Pişmanlık denizi
bende batarsa,”
dersin,
“boğulurum!”
Boğulursun belki de, dost yüzlü yabancı,
gri bir anı gibi silinir gülüşün aynada;
boğulursun, kalbinin paslı, eski limanı,
en fazla bir an sürer
yeni çağlarda
vicdan azabı.
Vicdan
bir aynada kırılan bir suret.
Bu surete bir türlü
alışamıyor gönlüm.
Lakin
emin ol ki, ey garip,
aciz bir ruhun
karanlık, kaypak bir yılan gibi sokan dili
değecekse eğer
kalbine,
yeşil gözlerinde umudu aramak için
nafile bakacaklar
Sana!
Ben,
kararsızlığında son nefesimin
hatıralarımı ve seni göreceğim,
ve sadece
bitmemiş bir öykünün hüznünü
ruhumda taşıyacağım…
Yüzleşmem benim!
Kuru dallı,
kül rengi,
sözleri zehirden acı arım benim;
ne diye sordum sana
sorgulandığını benliğimin,
daha aklım ilk adımında
ve bir bıçak gibi kesmiyorlar
kafamı.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar gelip geçici.
Aklın varsa eğer
bana cesaret ver biraz,
tuttu kalbimin karanlık korkusu.
Ve unutma ki
daima aydınlık şeyler düşünmeli
bir çaresizin aynası.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir