Düşpatika

Düşlere kanat takmayacaksın öyle hoyratça.
“Gerçek olmazsa yıkılırım.” demeyeceksin.
Demeyeceksin, boşuna.
Yıkılırsın çünkü.
Yerden kalkmak zordur.
Çok inanmayacaksın mesela. O daha az inanırsa kaybolursun.

Ve zaten genellikle o daha az inanır sana,
Senin ona inandığından.
Çok inanmazsan, çok da aramazsın.
Çok beklentiye girince, çok da bulamazsın hem.
Hatta aklını fikrini bile çok kaptırmayacaksın.
Yabancınmış gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyi ummazsan, hayal kırıklığına da uğramazsın.

Olmamasına alışmış gibi davranacaksın.
Çok hayalin olmayacak mesela geleceğe dair.
Sakin sakin yüzebileceksin.
İlle de bir şeyleri düşleyeceksen,
Gözlerin uykuyla birleştiği anları düşleyeceksin.
Uykunu düşleyeceksin,
Rüyayı, sessizliği,
Mesela bir yıldız kayması, senin düşlediğin olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka gerçekleşmesini istemiyorsan bir şeylerin…
Mesela bir deniz kabuğu senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, zamana ait olacaksın.

Mesela yarına, ya da düne.
Ya da hiçliğe ait olacaksın.
Çok gerçekleşmesini beklemeden, çok bağlanmadan düşleyeceksin.
Hem her an avuçlarından uçup gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi düşler.
Sınırda yaşayacaksın. Hafifçe dokunarak…

Çok da inanmayacaksın, çok da unutmayacaksın.
Umut, düşlerin bekçisi olacak.
Hem hep var olacakmış gibi,
Hem de hiç olmamış gibi davranacaksın.
Düşlerde yaşayacaksın. Ucundan tutarak.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir