Gözler kör, diller lal, vicdan uyur şimdi.
Hakikat zehir oldu, yalan şifa niyetine.
Bu çağın rengi de karadır belli ki.
Eski dostluklar paslandı, yeni kinler yeşerdi.
Aşklar sanal, sevgiler gösterişe dönüştü.
Herkes bir maske takmış, oynuyor rolünü.
Doğruluk kayboldu, eğrilik baş köşede.
Yalanlar çoğaldı, dürüstlük azaldı,
Kalpler buz kesti, sevgi unuttuldu.
Herkes kendi derdinde, kimse dinlemiyor.
Adalet terazisi şaştı, hak hukuk aranmıyor.
Bir çıkış yolu yok mu, bu karanlıktan?
Yoksa bu yalan çağında kaybolacak mıyız?
Vicdanı susturan bu gürültü ne zaman dinecek?
Sessizlik çığlık oldu, feryatlar yükseldi.
İnsanlık unutuldu, nefret tohumları ekildi.
Umutsuzluk sardı her yanı, gelecek karanlıkta.
Yalanlar gölgesinde yaşamak ne kadar sürecek?
Doğruluk güneş gibi doğacak mı bir gün?
Belki bir ışık belirir, bu karanlıkta.
Belki bir el uzanır, bizi kurtarır.
Belki de her şey için çok geçtir artık.
Yalanlar çağında kaybolmaya mahkumuz.
Ama yine de umut etmekten vazgeçmemeli.
Belki bir mucize olur, her şey düzelir.
Bir yanıt yazın