…Savruluyorum
Şehrin neonlarına, kırık aynalarda yüzler
Asfaltın is kokusu, sonra anılar, savruluyorum…
Sisli bir umut, ayrılık dediğimiz ve paslı
Raylar uzuyor, kavuşalım dediğin şehre
Uzaklığın haritası bu, kaybolmuşsa da adres
Bir ben yabancı değilim galiba kendime bir de
Yalnız yürüyenler, ne kadar kalabalık ve nerede
Özlemler biriktiriyorum otobüs camlarından
Geceleri yıldızları sayıyorum
Dön demiyorum kimseye, unutulma demiyorum
Hüzün alışkanlık olunca kurallaşıyor yalnızlık
Pişmanlık ve merak, özleyiş ve kayboluş oluyoruz
Gülünçtü içten bakınca hayat ama acımasız
Sokak lambaları, köprü ayakları ve anılar
Uzağız işte, dingin bir sessizlikteyiz şimdi
Bitmeyen bir yol kaldı mı diye soruyor şoför
Tekerlek dönerken gurbetteyiz o daracık yerde
Evim sensin diyordu içim, yabancılaştım kendime
İstanbul ve Berlin iki şehir iki ayrı hikaye
Belki bir rüyada anlam bulan iki yalnızlık
Uzaklığın Haritası
Tür:
Bir yanıt yazın