Kategori: Şiir

  • Yalan Aşkın Yemeği

    Gönül sofrasında sahte bir ziyafet,
    Dudaklar bal, yürekte kin ve nefret,
    Yalan aşkın yemeği, zehirli bir davet.
    Bakışlar sinsi birer hançer gibi,
    Sözler birer tuzak, ağ gibi,
    Gülüşler sahte, maskeler takılı,
    Aşk değil, bir oyun oynanır belli,
    Gözyaşları dökülür gizli gizli,
    Gönül viran, sevda sürgünde ebedi.
    Şüpheyle yoğrulmuş, acı bir lezzet.

  • Hasret Coğrafyası

    Biz ne zaman uzak kalsak,
    Hatıralar birikir
    Ve siner yalnızlığın koynuna
    Sessiz bir veda türküsü
    Biz ne zaman uzak kalsak,
    Zaman düşer kalbimin dibine
    Günde kaç kez yalanlanır ki bekleyiş ile kavuşma
    Biz ne zaman uzak kalsak,
    Uzak değilizdir aslında.
    İçimizde solgun bir özlem kederi,
    Bu hasret coğrafyası şiirle
    Şimdi orda olsaydın
    Adımın son hecesi gibi
    Belki eylül kokardı eylül
    Sen,
    Hayalleri rehin bırakılmış çaresiz kaçışlara
    Senine boyuna unutulmuş sen
    Yalanı anısından büyük sen
    Biz ne zaman uzak kalsak seni arıyoruz
    Sesimizde kuru yaprak hışırtıları
    Biz ne zaman uzak kalsak,
    Uzak değilizdir aslında.
    İçimizde solgun bir İstanbul sabahı…

  • Kırgın Bir Yankı

    Eskiden coşkun akan bir seldim,
    Şimdi kurumuş bir dere yatağıyım.
    Umutlarım vardı, hayaller kurardım,
    Yine bir dertle savrulmaktayım.
    Gönlümde biriken öfke dumanı,
    Sanki volkan gibi içimde yanar.
    Sessiz çığlıklarım yankılanır,
    Kimse duymaz, kimse anlamaz,
    Kırgın bir yankı kalır benden.

  • Ateşten Gömlek

    Ben seninle yanmak isterim.
    Birlikte kül olmak,
    Aynı rüzgarda savrulmak.
    Aşk dediğin ateşten gömlek,
    Giymeden bilinemez,
    Yanmadan öğrenilemez.
    Yandıkça çoğalırız,
    Küllerimiz karışır,
    Aşkımızla yeşeririz.

  • Yaralı Bekleyiş

    Nasıl da inanmıştım ben
    bir ömür sürecek
    sevdamızın masalına
    ama nerden bilebilirdim
    ki zamanın
    acımasız sularında boğulup
    bir yalnızlığın
    koynunda kalacağımı…
    Yüreğim kan revan
    sensiz geçen her an
    bir azap bana
    Bir umut ışığı ararken
    kayboldum karanlıkta
    yok mu bir el uzatan
    bu dipsiz kuyudan
    Beklemek zordur bilirsin
    belki dönersin bir gün diye
    umudumu diri tutarım içimde
    belki de hiç gelmezsin…
    Yaralı bir kuş misali
    çırpınır dururum sensiz
    belki bir mucize olur
    yeniden seversin beni…

  • Tükenen Umut

    Şehirde bir gölgeyim,
    Her nefeste bir yalan,
    Kaybolan benliğim.
    Yüzümde maske, sahte gülüşler,
    Yüreğimde derin bir boşluk var,
    Aynada yabancı bir suret,
    Ne kaldı geriye, bir avuç anıdan başka.
    Her sokak lambası bir pişmanlık,
    Her yağmur damlası bir gözyaşı,
    Nefes almak zor geliyor artık bu kalabalıkta,
    Umutlarım birer birer soluyor içimde,
    Bir ışık arıyorum karanlıkta,
    Belki bir gün yeniden doğarım küllerimden,
    Belki o zaman gerçek beni bulurum.

  • Bayram Da Bayrammış Hani

    Çocuk, coşku selinde
    Şekeri avucuna doldurdu
    Kağıttan gemiler yüzdürdü
    Bayramlık telaşı sardı
    Komşunun kapısını çaldı
    Elleri öptü, harçlığı kaptı
    Gülüşü gökyüzüne yazıldı
    Annesi baklava açmıştı
    Babası kolonya tutmuştu
    Herkes bir aradaydı
    Ne güzeldi o an
    Bayram da bayrammış hani
    Bana mısın demedi bu sevince
    Sonsuza dek sürsün istedi çocuk

  • Yankılar ve Suskunluk

    Biliyor musun,
    O şarkı bitti çalmayalı çok oldu,
    Radyolarda denk gelmiyorum artık.
    Sanki hiç olmamış gibi,
    Kayboldu gitti notasız bir ezgi,
    Sessizliğe gömüldü.
    Hatırlıyor musun,
    O ilk dansı, beceriksiz adımlarımızı,
    Utangaç gülüşlerimizi, birbirimize değen ellerimizi?
    Şimdi o eller başka ellerde mi,
    O gülüşler başka yüzlerde mi açıyor?
    Bilmiyorum.
    Sadece o melodi yok artık,
    Sanki hiç yazılmamış gibi.
    Mevsim değişti,
    Şarkılar da değişirmiş demek.
    Yeni notalar peşindeyim,
    Ama o eski tınıyı arıyorum.
    Günler geçiyor, anılar siliniyor mu dersin,
    Yoksa sadece başka bir köşeye mi saklanıyorlar?
    Belki bir gün, ansızın bir yağmur sesiyle,
    Bir sokak lambasının ışığıyla,
    O şarkı tekrar çalmaya başlar.
    Ama o zaman,
    Ben aynı ben olur muyum, sen aynı sen olur musun?
    Kim bilir,
    Belki de,
    Unutmak en güzel melodi.

  • Dön Artık Dünya Dön

    Yeter artık dön gayrı dünya
    Bittik tükendik senin hızından
    Savrulduk uzaya bir bir hepimiz
    Ne kaldı elde, bir yığın enkaz
    Güneş mi doğar bilmem artık buralara
    Yoksa buz mu keser her yeri ansızın
    Sardı yine bir telaş, bir koşuşturma
    Kaç kurtar kendini nereye kadar
    Yabancılaştı her köşe, her sokak
    Durdur artık şu çarkı, durdur dünya
    Yavaşla biraz, yetişemiyoruz sana

  • YALNIZLIK ÇAĞI

    Uykusuz yüzlerde kaybolan bir gölgeyim,
    Kendimi ararken yitirdiğim dehlizlerde.
    Sessizliğin yankısı, bir yabancı fısıltı,
    Ruhumun derinliklerinde saklanan bir sır.
    Kaçışım var, kimsesizliğin pençesinde,
    Yüzleşmekten korktuğum gerçeklerle.
    Gözlerim kapalı, karanlığa teslim,
    Düşlerimde bir umut ışığı arıyorum.
    Belki bir gün aydınlığa kavuşurum,
    Yeniden doğarım küllerimden.
    Şimdilik, yalnızlığımın şarkısını söylüyorum,
    Kalbimdeki boşluğu doldurmaya çalışarak.
    Kayıp bir ruhun sessiz çığlığı bu.