Beni sessizliğe çağırdı çağırmaz
Hayatın bütün kırgınlığı yüzünde
Ben bunlardan birini anlıyorum en çok
Sana bir umut verip bekletiyor ya kader
Tutsam ellerini
Yalanların fısıltısı derdim buna.
Bir an duruluyoruz karşılıklı
Ben sessizliğe alışır alışmaz
Benimle bir hayal kırıklığı bu
Tam içimde ama söylenmemiş
Durmadan kanıyor aklımda.
Seni hatırlayarak kaçtığımda bile
Hayatın tüm yüklerinden geçiyorsun
Sarılıyorsun yalnızlığıma
Yalnız sarılmak mı
Ayrılığın en keskin, en acımasızı demeli buna.
Kategori: Şiir
Yırtılan An
Suskunluğun Kaosunda
Bazı yürekler susarak arar,
Bazı gözler ağlayarak bulur.
Kaosun dingin sularında,
Bir tövbe saklıdır derinde,
Yeniden doğuşun sancısı.
Bazı anılar karanlığa gömülür,
Bazı dualar sessizce yükselir.
Her düşüş bir uyanışa gebedir,
Her kayıp bir kazanca dönüşür,
Tövbenin ışığında.
Sessizliğin feryadı,
Kaosun sükuneti,
Aşkın tövbesi.Yarınlara Niyet
Gönül bir umman olsa, kayalar kıyıları,
Yine de yılmamalı, sarmalı yarınları.
Düşse de ruhumuz bin parçaya,
Toplanmalı, koşmalı hep ileriye.
Bu sevda ki içimizde bir ateşten gömlek,
Yaksa da sinemizi, kül etse her dilek,
Yine de vazgeçilmez, bir tutkudur bu cana,
Umutsuzluğa düşmek yakışmaz insana.
Karanlıklar sarsa da dört bir yanı,
İnançla açılır aydınlığın kapısı.
Ne gam, eğer yollar dikenlerle doluysa,
Yürekte bir umut, bir ışık varsa.
Yarınlar bizimdir, bu inançla yürürüz,
Düşsek de kalkarız, hep ileri gideriz,
Unutulmaz bu yolda bir iz bırakırız.
Acılar da olsa, sevinçler de yaşansa,
Hayat bir sınavdır, sabırla aşılsa.
Yeter ki umudumuz solmasın içimizde,
Yarınlar daha güzel olacak, bilincimizde.
Bu imanla her zorluğu yeneriz.
Yeter ki kalbimizden
Silinmesin sevdamız,
Yükselsin feryadımız.Kiraz Çiçeği Kokusu
unutulmuş bir sandığın içinde
saklı kalmış bir yaz sabahı gibi
sardı benliğimi o koku
geçmişin tozlu raflarından
uzanıp dokundu ruhuma
yaşanmamış bir anımsama gibikayıp bir aşkın izi midir bilmem
yüzümde beliren silik tebessüm
yeniden filizlenen umut tohumu
toprağın derinliklerinden fısıldayan
bir bahar müjdesi sanki
hayatın kıyısında bir anımsamaSanal Baharın Hüznü
Ben kelebeği
Eserde aradım.
Ben kelebeği
Renklerde buldum.
Ben kelebeği
Uçar gider sandım.
Ben kelebeği
Ekranda gördüm.
Ben kelebeği
Bir anlık sandım.
Ben kelebeği
Dokunmaz bildim.
Ben kelebeği
Solgun resimlerde andım.
Ben kelebeği
Sanalda sevdim.
Ben kelebeği
Kaybolur sandım.
Ben kelebeği
Bir daha görmedim.
Ben kelebeği
Uçarken sevdim.
Ben kelebeği
Ekranda buldum.
Ben kelebeği
Canlı zannettim.
Ben kelebeği
Gerçekten özledim.
Ben kelebeği
Yüreğimde sakladım.Yitik Zamanın Nakışı
Bir yemin gibiydi ilk bakış,
Unutulmaz bir beste gibi,
Yüreğe düşen bir güneş.
Vuslatı beklerken her an,
Kayboldu tüm o güzel sözler,
Yine de, sevda baki kalan.
Hatıralar bir bir canlanır,
Her biri birer inci tanesi,
Yürekte saklanan gizli bir his.
Acı tatlı anılar birikir,
Yüzlerde beliren solgun tebessüm,
Ruhumuzda fırtınalar diner.
Belki de hiç kavuşulmayacak,
Yine de kalpte saklı o sevda,
Bir ömür boyu sürecekmiş gibi,
Belki de unutulmayacak asla,
Yitik zamanın nakışı gibi,
Hep hatırlanacak o ilk bakış,
O yemin gibi sevda.Yürek İzi
Kırık bir cesaretti bendeki
bir sokak lambasının
yalnızlığına emanet edilmiş gibi
köşe başlarında
kederi
Çünkü hep eksildim ben
yani güveydim
sandıktaki
ve kimselerin bilmediği
gizli bahçede kaybolmuş çocuk
Gözlerimi, işte bu yüzden
her seferinde
bir aynaya değdirip
yeniden bulmayı severim
kendimi.
Bir silgiydim ben
yanlışlarımla
ve silinip yeniden
doğmayı bekleyen
Karanlıkta bir mum gibi
eriyerek.Ardımdan Kalan
Sana hiç gelmedim ben
gidişlerim birer tövbeydi aslında
ne yelkenler fora denizimde
ne de bir martı çığlığı
Uzak bir ihtimaldin
benim en naif yalanım
seni severken üşüdüm en çok
hangi kapıdan girdim hangi eşikte durdum
hangi aynada kaybettim kendimi
sonra bir şehir unuttum
bir de adını
Benim olan benim değildi artık
senin olan bir muammaydı
hangi rüzgar savurdu bizi bilemem
hangi adres kayıp hangi mektup okunmadı
sen en karanlık dehlizimdinSuretler Çağıldarken
Yüzümde biriken aynalar kırıldıkça
artıyor suretin yalan katmanı
kimsesiz bir orman oluyor içim
her düşen yaprakta bir pişmanlık
Eskiyor her bakış
yeni bir hüzün doğuruyor
maskeler düşüyor bir bir
Evrimin kıyısında bekliyorum
gerçeğin izini sürerek
yeni bir benlik doğsun diye içimdePaslı Madalyon
Hatırlıyor musun çocuktuk, dizlerimiz kan revan
Bir yara bandı yeterdi, sonra kahramandık hepimiz
Şimdi hangi yara bandı sarar ki bu pası?
Savaşlar bitti dediler, cepheler değişti sadece
Şimdi de alkış bekliyor ruhumuzun her bir zerresi
Oysa bir tebessüm yeterdi belki de
Bir tas çorbaya razıydık, unutmuşuz.