Şiirler

  • Külrengi

    Bir dalga vurdu, köpükleri söndü
    Kumdan kaleler gibiydi hevesimiz
    Biliyorum, gün batımı kanatıyor
    Ne zaman sevsek geceden
    Kendini benim yerime koy
    Yalnız kalbi kırık aşıklar yerine
    Susmayalım, külrengi aşk uyuyor kalbimizde

    Bir zehir gibi aktı dururdu
    Yalancı gülüşlerin ardındaki acı
    Bir biz dönmedik sahile
    Kaç fırtınanın izi kaldı yüzümüzde
    Gizli bahçelerde umudu tebdil ettik
    Uzak durduk yalanlara çağıran nefretten
    Bir biz dönmedik sahile
    Kendini benim yerime koy
    Yalnız kalbi kırık aşıklar yerine
    Susuyorum. Ölü hayallerim uyuyor kalbimde


  • RESİMDEKİ YABANCI

    Resme bakmak bir teselli,
    Uzak bir anı, silik bir hayal.
    Bilmeyi istemek, dokunmak değil,
    Yüzünde bir gölge, içimde derin bir çağrı.

    Artık bakmak yetmiyor bana,
    Renkleri çözmek, anlamı aramak değil,
    Fırçayı elime almak istiyorum,
    Kendi resmimi çizmek, yeniden.


  • Yüzüne Düşen Hüzün Sureti

    Gönlümde açan sevda çiçeği
    Hayatın rengi, aşkın dileği
    Bir bakışınla erir içimdeki buz dağı
    Seninle yeşerir ruhumun bahçesi
    Gözlerin, kalbimin en derin köşesi
    Zamansız bir dokunuş, tarifsiz bir his
    Sensiz geçen her an, ömürden bir eksik
    Ellerin, avuçlarımda bir ömürlük yemin
    Gülüşün, içimde yankılanan bir ezgi
    Aşkınla yoğrulmuş, kalbimdeki sevgi
    Seninle tamamım, sensiz bir hiçim
    Varlığınla anlam bulur bu deli gönlüm
    Aşkınla yeniden doğdum.


  • Yarınsız Mektup

    I
    Yaz bana bir mektup sevgili
    kâğıda düşen her harf
    birer umut olsun içimde
    gelecekten bahset biraz
    yalnızlığıma yoldaş olsun
    hatırla ilk gülüşümüzü
    ve sakın unutma beni
    II
    Yollar uzun, geceler kara
    yüreğimde bir sızı var
    yine de bekle beni
    III
    Belki bir gün ansızın
    çıkarım gelirim sana
    yeniden başlarız hayata
    yeter ki umudunu yitirme
    bekle beni sevgili


  • Yersiz Bir Merhamet

    ne kalpler verdim boşluğa değen
    bir yaz gibiydiler, geçtiler hemen
    bir nefes alsam sanki yere düşen
    bir kuş misali ürkek ve derbeder
    ne kalpler verdim boşluğa değen
    hayır bilmeyin ki beni hiç sevmeyen
    birer hayaldi sanki birer düş gibi
    şimdi nerde, kimle, neden gülmeyen
    bir rüzgar gibiydi her biri geçti
    belki bir hatıra, belki bir yemin
    ne kalpler verdim boşluğa değen
    bir yaz gibiydiler, geçtiler hemen
    yalnızlığımla bir oldular giden
    bir fısıltı gibi içimde bekler
    sanki birer gölge, silinen
    şimdi ne haldeler, kimler bilirler
    ne kadar sevdimse o kadar yendim
    birer umut gibi içimde gizlendim
    bir dokunuşta sanki hepsi eridi
    şimdi bir hiç oldular, bitti mi dersin
    hangi kalbe saklandılar kim bilir
    ne kalpler verdim boşluğa değen


  • Kökten Kopuş

    Sen bir fidanın çığlığını duydun mu
    Rüzgarda savrulurken kökleri çıplak
    Güneşe hasret yaprakları solgun
    Bekledin mi bir el uzansın diye
    Ve bütün bir ömür
    Toprağa tutunmak için yalvardın mı hiç
    Tutunamayınca
    Sen zamandan soyunmayı bilir misin
    Yükseklerde yalnız bir ağaç gibi kurumayı
    Bir yağmur aramayı
    Yabancı şehirlerde, kalabalık meydanlarda
    Ve bütün bir dünya dönerken etrafında
    Yapayalnız kalıp
    Unutulmuş bir resim gibi
    Kaybolmuş bir mektup gibi
    Anlamsızlığını hissettiğin oldu mu
    Yaşamaktan
    Günler geceler boyunca susmaktan
    Dilin damağın kurudu mu


  • Aşkın Yitik Gölgesi

    Yine akşam, yine sensiz bu şehir,
    Hasretinle yanar, bir garip nehir.
    Uzaklarda bir ışık, bir ümit belirir,
    Belki dönersin diye, gönlüm sevinir.
    Yalan mıydı o sözler, o sıcak nefes,
    Şimdi sensiz, her şey anlamsız, her şey boş.
    Bu ayrılık, kalbime bir hançer gibi saplanır.

    Neyleyim sensiz geçen bu ömrü,
    Bir teselli bulsam, unuturdum derdi.
    Gözlerim arar seni her yerde,
    Vuslatın hayaliyle yaşarım ben de.
    Gel artık, bitsin bu hasret ateşi.


  • Yalan Telaşlar Çağı

    Çocukluğumun saflığı çoktan yitti.
    Her sözde bir şüphe, her bakışta bir hile,
    Dürüstlük eski bir masalmış gibi.
    Eskiden gülerdik içten, sebepsiz yere,
    Şimdi yüzler maske, kahkahalar sahte,
    Herkes bir şeyler saklıyor, gizli bir telaşla,
    Yalanlar büyüyor içimizde, kök salıyor.
    Özlemek ne kadar da zor şimdi.
    Yüzler değişiyor, sözler kayboluyor,
    Her şey bir anda anlamsızlaşıyor.
    Dürüstlük bir lanet sanki, acıtan bir gerçek,
    Yalanlar daha kolay, daha kabul görür,
    Kalpler kararıyor, ruhlar çürüyor,
    Herkes yalnız, herkes yabancı,
    Birbirimize değmeden yaşıyoruz.
    Bir umut arıyorum, bir ışık demeti,
    Belki bir gün, dürüstlüğün kıymeti anlaşılır,
    Yalanlar erir, maskeler düşer,
    Sevgi yeniden yeşerir içimizde,
    Belki o zaman, yeniden gülebiliriz,
    Yalan telaşlardan sıyrılıp, özgürce.


  • Sessiz İstifa

    paslı bir salıncak asılı durur
    mahalle parkındaki ağacın
    yalnız bir dalında
    tahtasındaki eski çocukların
    neşesiz yankısıyla
    hatırlar mısın bilmem
    gülüşlerin kahkahaya
    dönüştüğü o anı
    hani salıncağı iyice itip havaya
    dudaklarımla ölçmüştüm
    kalbinin derinliğini
    uzunca zamandır binmiyorum
    salıncağa
    çekiniyorum çünkü
    sanki kırık zincirinden
    kopan bir umut gibi
    beni bir daha affetmenden
    çözüm bulamayacağımı anlasam bile
    yaklaşıp fısıldarım her gece salıncağa
    yan yana yeniden
    nasıl sallanırdık diye
    suskun bir cevap gelir sadece
    rüzgarın uğultusunda
    boşlukta sallanır durur
    unutulmuş bir hayal gibi
    yüreğimin tahtasında
    kimsesiz bir salıncak


  • Veda Yemeği

    Düşler nerede başlar, biter?
    Ah o anlamsız telaş,
    Kim unutur böyle bir gülüşü.
    Yol uzun, vedalar kısa,
    Bir kadeh daha, dertler unutulur mu?
    Yüzlerde sahte tebessümler,
    Kalplerde biriken hüzünler.
    Gözler kaçırılır, sözler yarım,
    Hatıralar bir film şeridi gibi,
    Zaman durulur mu böyle bir gecede?
    Bırakalım öyle kalsın,
    Bir şarkı, bir veda busesi,
    Gözyaşları sel olup aksa da,
    Unutulmayacak bir akşam.
    Belki bir gün, kim bilir,
    Yeniden başlarız, yeniden,
    Aynı masada, aynı kadehlerle,
    Gülüşlerimiz yankılanır yeniden.