Niçin susmalı öyleyse
Konuşmak bir varoluşsa.
Sessizliğini dinliyor Ali Bey
Bir yanda Ali Bey bir yanda sükut
Ve duymamak ister gibi fısıltıyı
Kapanmış bir odaya.
Ben ki bir sessizliği beklemekle tükettim ömrü
Bir sessizliği ve sessizliğin bütün ağırlığını.
Götürdüler beni bu şehre bir akşam
Otobüsle getirdiler
Yapayalnız bir köşeye bıraktılar – ben böyle istedim böyle oldu –
Ev numarası 17’ydi aklımda doğru kaldıysa
Sokaktan insanlar geçiyordu, arabalar ve birtakım seslerle dolan sokak
Uzağımdan geçiyordu bazı çocuklar da
Eski bir radyo vardı odada. Odanın her yerinde
Tozlu radyolar vardı
Ve her şey o kadar yorgundu ki, anılar
Yılların kırgınlıklarını gösteriyordu sanki
Ve bütün kırgınlıklarda koskocaman bir hiçlik
Ali Beyin hiçliği
Hepsi de zehir gibi beni
Sarmıştı zehir gibi Ali Beyi.
Ve o gün ilk defa aynaya baktı Ali Bey
Solmuş yüzünü gördü
Çökmüş omuzlarını, kırgın bakışlarını
Gördü neye benzerse bir hiçlik.
– Ben Ali Bey iyiyim
– Yalnızsınız Ali Bey.
Bir yanıt yazın