Şafağın Sancıları

Alacakaranlık çökerken şehrin üzerine,
Bir şafak vakti sancısıdır bu, bilirim.
Gölgeler uzar, ruhumun dehlizlerinde kaybolurum,
Yarınlara dair umutlarım, birer birer sönümlenir.
Yıldızlar küskün, ay yalnız, gece sessiz,
Kalbim bir kurşun gibi ağırlaşır içimde.
Uykusuz gözlerim, sabaha bir ağıt yakar,
Ve ben, bu karanlıkta bir başına beklerim.

Sisli bir sabahın ayazında uyanırım,
Yüzüme vuran güneş ışığı, acıtır gözlerimi.
Dün geceki kabus, hala üzerimde bir gölge gibi,
Hayatın acımasızlığı, tokadını vurur yüzüme.
Kelimeler kifayetsiz kalır, anlatmaya bu sancıyı,
Boğazımda düğümlenir sözler, feryadım duyulmaz.
Yalnızlığın soğuk nefesi, ensemde dolaşır durur,
Çaresizliğin girdabında kaybolurum yavaş yavaş.
Bir çıkış yolu ararım, karanlıktan aydınlığa,
Ama nafile, her adım beni daha da dibe çeker.

Güneş yükselir, aydınlanır dünya,
Ama benim içimde hala karanlık hüküm sürer.
Maskeler takarım, gülümserim sahte,
Saklarım acımı, kimseye göstermem.
Hayat bir tiyatro sahnesi, ben bir oyuncu,
Rolümü oynarım, içimde kan ağlarken.
Umutsuzluğun pençesinde kıvranırım,
Ve bilirim, bu şafak sancısı geçmeyecek.

Ruhum bir enkaz yığını,
Enkazın altında kalmış umutlarım.
Gelecek bir muamma, bilinmez bir yol,
Yolun sonunda ne var, kestiremem.
Yorgun adımlarla ilerlerim,
Taşıdığım yük çok ağır.

Her gün yeniden doğar güneş,
Her gün yeniden başlar hayat.
Ama benim için değişen bir şey olmaz,
Aynı sancı, aynı acı, aynı karanlık.
Yine de yaşarım, inadına yaşarım,
Belki bir gün değişir her şey diye.
Gözlerim ufka takılır, beklerim,
O mucizevi anı, o aydınlık şafağı.
Ama içimde bir ses fısıldar,
“Bekleme, gelmeyecek.”

Ve ben, bu şafak sancısıyla yaşarım,
Alışırım acıya, karanlığa, yalnızlığa.
Maskemi takarım, gülümserim sahte,
Rolümü oynarım, sonuna kadar.
Belki bir gün biter bu oyun,
Belki bir gün diner bu sancı.
Ama o güne kadar, beklerim,
Umutla, sabırla, inatla.
Ve bu bekleyiş, bir ömür sürer,
Ta ki son nefesime kadar.

Son bir umut ışığı belirir ufukta,
Belki de gelmiştir o aydınlık şafak.
Ama ben, artık çok yorgunum,
Gözlerimi kapatırım, teslim olurum.
Şafak sancısı diner, karanlık çöker,
Ve ben, sonsuzluğa doğru yolculuk ederim.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir