Cebimde taşıdığım eski bir paslı anahtar,
Hangi kapıyı açar, hangi sırrı saklar, bilmem.
Belki unutulmuş bir evin, belki kayıp bir hazinenin,
Ya da sadece geçmişe açılan bir kapının.
Her dokunuşta bir ürperti, her bakışta bir merak,
Bu anahtar, ruhumun derinliklerindeki bir muamma.
Onu çevirmeye korkarım, açılacak kapıdan ürkerim,
Ama bilirim, bir gün o kapıyı açmak zorundayım,
Geçmişimle yüzleşmek, kendimi bulmak için.
Ve o gün, bu paslı anahtar,
Ya en büyük pişmanlığım olacak,
Ya da en büyük kurtuluşum.
Bir yanıt yazın