Dua çaresizliğin son bulduğu noktadır. Dua varsa çözüm vardır. Dua ile açılır kapılar, dua ile son bulur sorunlar. Öyle elleri yukarı kaldırmak falan da şart değil, uyurken et duanı veya sokakta yaylana yaylana gezerken, hiç olmadı ağlarken et. Ama mutlaka her an bir şeyler iste. Bir sınır koymadıysa Rabbin, bir bildiği vardır elbet. Sen de bu nimetin değerini bil ve sınırsızca iste.
İste ama hemen gerçekleşmesini bekleyecek kadar acele etme. Yanlış anlama, belki de öylesine içten edeceksin ki hemen gerçekleşecek ama her ihtimale karşı beklenti içine girme. Beklentiler yorar insanı, hem sonuçsuz kalabilir. Evet, yanlış anlamadın, her dua kabul olmayabilir. Kabul edilmeyecek bir duayı neden edeyim diyebilirsin. Haklı olabilirdin ama hangi duanın kabul edilmeyeceğini bilseydin.
Aklından “Biliyorum işte, şimdi zengin olmayı dilesem kesin gerçekleşmeyecek,” cümlesi veya benzeri geçiyor biliyorum. Üzgünüm yine hatalısın. Mesela zengin olmayı istedin ve hemen gerçekleşmedi, yarın da gerçekleşmedi ama 10 yıl sonra gerçekleşebilir. Senin hemen ihtiyacın var değil mi? Olabilir. Ancak şu an zengin olman işleri daha kötü edecekse Rabbin buna rıza göstermez. Senin için en doğru zamanda gerçekleşmelidir duan. Sen duanı et ve bırak en doğru zamana, zamanın sahibi karar versin.
Böylelikle en güzel şekilde çıksın karşına duan. Bazen hiçbir şekilde güzelleştirmeyecektir ve sırf bu yüzden gerçekleşmeyecektir. Bırak yüreğin yorulacağına gerçekleşmesin. İlla gerçekleşsin, ben her sonuca razıyım diyorsan ısrarla etmeye devam et duanı, mutlaka bir gün gerçekleşir duan. Lakin unutma, sevdiğini istersin kavuşursun, birkaç ay kalır sonra lanet edersin geldiğine, çok para istersin bir bakarsın atmışlar kodese harcayacak yerin kalmamış. İşte o mucizevi kelime bu nedenle var, bazen olmuyorsa hayırlısı deyip geçmelisin. Ama bu senin sınırsız dua hakkın olduğunu unutturmamalı. Sadece neyin ne zaman gerçekleşeceğini, onun en iyi ne zaman gerçekleşeceğini bilen Zamanın Sahibi Allah’a bırakmalısın.
Allah, edilen duayı üç şekilde kabul eder:
1.Hemen, yani mümkün olan en kısa sürede kabul eder.
2.Kabul eder ama hemen vermez, yani en doğru zamanı bekleyerek kabul eder. Biz istediğimiz kadar yalvaralım, gözyaşı dökelim, Allah diyelim... Peki, ne zaman verir? Hayatın herhangi bir döneminde insanın ahiretini yakmayacağı, yakmasına vesile etmeyeceği bir dönemde verir veyahut ölürken verir, kabirde verir, mahşerde verir, mizanda verir, sırat köprüsünde verir veya en son, cennette verir. Yani mutlaka verir.
3.Ne dünyada verir ne de ahirette. Peki, ama Allah, ben duaları kabul ederim buyuruyor. Evet, kabul ediyor ama o istenileni vermiyor, onun yerine başka şey veriyor. Belki de istediğimizden daha kıymetlisini veriyor. Ne kadar derdimiz, hastalığımız, başımıza gelecek bela varsa, o duaya karşılık olarak hepsini alıyor.
Şu paragrafı bir yere not et, bol bol ihtiyacın olacak:
Resulullah şöyle buyurdu: Müslüman kişi için üç vakit vardır, onlar da dua ederse, sıla-i rahmi kıran ve günah olan bir şey talep etmedikçe, kendisine mutlaka icabet edilir: Namaz için müezzin ezan okurken susuncaya kadar, savaşta iki saf karşılaşınca Allah aralarında hükmedinceye kadar, yağmur yağarken kesilinceye kadar...
Son olarak her ne olursa olsun dert etme, dua et...