Nasıl oldu da, bu denli ümitsizliğe kapılır olduk. Ertelediğimiz umutlarımız mıydı acaba buna sebebiyet veren? Her seferinde onu kaybedeceğiz korkusuyla her şeyden soyutlayan ancak yine de cesaretsizliğe yenilip açılamadığımız aşklar mıydı ki bizi bu hallere düşüren?
Oysa insanın hayatta en çok ihtiyaç duyduğu şeydir belki de umutlar. En güzel örneklerinden biri sadece bir gün sevdiğime kavuşacağım hayaliyle hayata tutunan binlerce insan var. Hatta hepsi bir yana yıllarca bitkisel hayatta kalan insanlara bile hayat ışığı oluyor taşıdığı umutları, belki bir gün tekrar kavuşurum düşünceleri…
“Neden umutlarımızı bir kenara itiyoruz ki o halde?
Elimizdeki son şeyin kıymetini anlamamız için onu da mı kaybetmemiz gerekiyor?”