Geçmiş Geçmemiş


Bazen geçmişe takılıp kalırsınız… Aslında takıldığınız şey geçmişten ziyade bir insandır. Bu insan geçmişinizin tamamını egemenliği altına almışçasına bu günümüze de hükmeder. Ne de olsa geçmiş dediğimiz şey geride kalanlardan bahseden bir kavram ancak bugünümüze de etki ediyorsa pek geçmiş sayılmaz. Zaten geçmiş olsa takılıp kalmaktan çok onu bir engeliniz olarak kabul eder ve o engelinizle yaşamayı öğrenirsiniz. Bu engelin en ağırı geçmişten kalan izlerdir. 

Kimi zaman cesaretinizi yitirmenize, kimi zaman da hayatınızı yitirmenize neden olur. Bunları zaten herkes bilir. Daha doğrusu; yüreğinde geçmişin izlerini taşıyan herkes bilir. Ancak geçmiş dediğimiz şey benliğimizle eş değer bir kavram aynı zamanda. Ne bir kenara atabiliyorsunuz ne de ondan kaçabiliyorsunuz. Sürekli yüzleşmek zorundasınız ve yüzleştiğiniz her hatanın bedelini ödemek zorundasınız… 

“İnsanların hatalarını affetmeye çalışın

Bu en büyük erdemlerden birisidir.

Ancak her defasında sizi kaybetmeyi göze alarak

Hata yapan insanları asla affetmeyin.

Çünkü bu erdemlilik değil sadece aptallıktır…”


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski