Evlilik ve Kader


Evliliğe kader denilememesi için, Allah’ın evlenen o iki kişinin varlığından habersiz olması gerekir. Bu durumda ilmi her şeyi, her mekânı ve her zamanı kuşatan ve ilmi sonsuz bir Yaratıcı hakkında düşünülemez. Bu nedenle evlilik konusu kesinlikle kaderdir.

Ancak burada aklı karıştırabilecek durumlar vardır ki hatalı düşüncelere sebebiyet verebilmektedir. Bu durumlar:

Allah’ın sonsuz ilmiyle evlenecek olan kadın ve erkeğin onlara verdiği cüzi irade ile birbirlerini tercih edeceklerini bilmiş ve evlen- me zamanları geldiğinde sonsuz gücüyle o anı yaratıp karşılaşmalarını sağlayacağından bu durumu kader defterine yazmış olması evlilik konusuna müdahalesini değil ancak sonsuz kudrete sahip bir yaratıcı olduğunun ispatıdır. Her ne kadar cüzi bir irade sahibi olsa da insanoğlu bu iradeyi kullanmakta tamamen özgürdür. Buradaki özgürlüğün en büyük kanıtı ise insanın istediği zaman kendi yaratıcısını dahi inkâr edebilmesindedir. Şöyle düşünmeli ki kendisini inkâra dahi karışmayan yaratıcı insanın eşini seçmesi konu- suna müdahalede bulunur mu? Şüphesiz sorunun cevabı hayır olacaktır. Allah sadece kader defterine şu iki insan evlenecektir diye yazmıştır, şu iki insan evlensin şeklinde değil. Yani özetle Allah iki insanı birbirine yazmaz, siz onu tercih ederek nikâhı kıydığınız an için o, kaderinize yazılmış olur.

****

İki insan bir araya geliyorsa ya bir şükürdür ya da bir imtihan. Allah bu ikisinden birini istediği kullarına yine cüzi iradelerine müdahale etmeksizin bir hayat nasip eder. Önce onları bir vesileyle karşılaştırır, sonra da onları birbirleriyle evlendirir. Bu evlilik güzel bir evlilik olmuşsa Allah’ın o kullarından talebi bu nimetinin far- kında olmaları ve şükretmeleridir. Eğer bu evlilik kötü bir şekilde devam ediyorsa Allah o kullarını sabır sırrı ile imtihan ediyor demektir. Burada dikkat edilmesi gereken durum o an iyi veya kötü olabilir ancak şükür ve sabır gelmezse iyi hal bozulabilir veya kötü daha kötüye gidebilir. Evliliğin temelini şükür ve sabır üzerine kurmak her şeyi güzelleştirecektir. Allah bizleri erkeğin kadın, kadının erkekle sınandığı kullarından etmesin.

Tekrar konumuza dönecek olursak, her ihtimalde Allah hiçbir şekilde kulunun evleneceği insanı seçmesine müdahale etmese de cüzi irade evlilikte esas seçim faktörü olarak karşımıza çıksa da işin içerisine şükür ve sabır konuları girdiğinde durum farklı ola- bilmektedir. Daha açıklayıcı bir ifade ile kulun etkisi olan fiiller aracılığıyla gerçekleşen evlilikler bazı durumlarda kulun etkisi olmaksızın meydana gelebilmektedir. Burada bazı hükümlerin kaide olarak kabul edilmesi gerekmektedir.


Kaideler

1.Eğer insan bir şeyin olmasını ister, Allah onun olmasını nasip etmezse, o istek gerçekleşmez. Gerçekleşmeyen istek bir hayır ise insan o niyetinin ödülünü mutlaka alır.

2.Eğer insan bir şeyin olmasını ister, Allah onun olmasını nasip etmezse, o istek gerçekleşmez.

- Eğer kul bir şeyin olmasını ister, Allah da onun olmasını murad ederse, o fiil vücuda gelir ve yaratılır. Bu fiilin yaratılmasına kulun cüzi iradesi sebep olduğundan dolayı, kul bu fiilinden mesuldür. Hayırlı bir iş ise mükâfat, kötü bir iş ise ceza görür.

- Kulun hiçbir müdahalesi olmaksızın, sırf Allah’ın dilemesiyle yaratılan fiiller: Bu tür fiillerde kulun cüzi iradesi işe karışmaz. Daha önce ifade ettiğimiz gibi şükürle veya sabırla imtihan olmaları için Allah onu icat eder.

İşte evlilik bazen ikinci gruba giren bir fiildir. Kulların cüzi iradelerini kullanmaları neticesinde Allah istediklerini yaratır. Bazen ise üçüncü gruba giren bir fiil olur. Allah kullarının iradelerini karıştırmaksızın onları birbirleriyle evlendirir. Ancak her iki durum- da da evlilik kaderdir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski