Bir geç kalmışlık hissi var içimde. Sanki 2010 lu yıllar çok daha güzeldi bloggerlar için. Sosyal medyalar kör etmemişti insanları ve çok daha fazla okuyordu insanlar. Tiktokla beraber herkes gibi benimde ümidim kalmadı o güzelim forum, sözlük ve blog yılları bir daha gelmeyecek. Dışlanmış hissetmek… Dijital dünyanın içerisinde bir birey olarak popüler kültüre yabancı kalmak…
Çok yeniyim blog dünyasında biliyorum. Beklenti içerisine girmek doğru olmayabilir. Fark ediyorumki çoktan beklentiler içerisine girmişim. İlk yorumu ne zaman alırım, insanlar düzenli takip eder mi ve en önemli hala böyle bir kitle var mı? Aklımda deli sorular. Siz siz olun geç kalmayın isteklerinize. Böyle saçma sapan sorularla uğraşmak zorunda kalmayın.
Yaşanması gerektiğini düşündüğünüz her şeyi vakti zamanında yaşayın. Zamanı geçtikten sonra bir anlamı kalmıyor. Tükenmişlik sendromu denilen şey böyle bir şey mi acaba? Altı üstü bir blog tutmasa da olur. Büyük resmi görün siz. Ben vazgeçebilirim blogtan hayatımda önemli bir an olarak kalmaz. Siz geç kaldığınız için vazgeçmek zorunda kalırsanız ne olur onu düşünün. Kolay olur mu? Yoksa hayat boyu bir parça taşır mısınız ruhunuzda?
Gece yazı yazmak bana göre değil sanırım. En azından tribe girmek istemiyorsam yazmamalıyım. Benim kuşak iyi bilir: Geceleri iyi gelmez bize. Geç kalmışlıktan değil yarım kalmışlıktan. Yarım kalmak nedir en iyi biz biliriz. SMS ile haberleşmeye çalışmanın duman ile haberleşmekten farksız olduğunu biz biliriz. Önemli konular değil bunlar hepsi bir trip hali. Yine de ilk yorum atacak kişiyi, ilk takibe alacak kişiyi çok merak ediyorum. Siz bilmesenizde ben sizi çok seviyorum :).
Bir daha internette gereksiz konularda araştırma yapmayacağım. Biraz önce en iyi bloggerlar yazdım listelerin hepsi kadın. Biz erkekler okumayı sevmiyoruz evet ama eskiden kamyon arkasına söz yazardık anladımki devamı gelmemiş. Üzüldüm.
Hazır kadınlardan bahsetmişken biraz önce balkonda sigara içerken gecenin bir vaktinde camları yıkayan bir adam gördüm. İçimden vay be bugünde hanımcılık kazanmış dedim. Sonra farkettim ki ramazan ayındayız millet sahura kalkıyor. Biraz daha dikkatli bakınca anladım ki adam ev camlarını değil ara alanların camlarını yıkıyor. Kapıcı dayı sayesinde kısa olsada sevinmiştim. Biz erkekler değişiyoruz diye, yine ümitler başka bir bahara kaldı.