Yüzüm Unutma Beni

Şimdi
yalnızlıktır sızan
yorgun şehirlerin neonlarında.
Caddeden
boğuk bir benzin kokusu caddeden
çalıyor o kırılgan umudumuzu.
Savrularak parklardan banklardan
gelip hüznüme siniyor.
Hüznümün keskin hanımelisi
hüznümün paslı hanımelisi.
Ve martılara doğru
krem rengi: gecenin telaşı.
Gölge: beton iskeleti.
Yapay çiçekler arasında
sabahın küskün sesi kocaman.
Sis görüyorum toz görüyorum
bütün heykeller arasında
korku eski ürkek
– çaresizliğin buruk inciri –
hatıralara karışmıyor.
Babam çok gençken gitti
yüzüm, unutma beni.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir