Kadın yorgun adımlarla geldi
Aynanın karşısına oturdu usulca
Gözlerini aradı kendi yüzünde
Yılların yorgun izlerini gördü
Kaybolmuş gülüşleri, sönmüş umutları
Eksik sevgileri, yarım kalmış hikayeleri
Saçlarındaki akları, kalbindeki sızıları
Kadın aynaya baktı, kendi gerçeğiyle yüzleşti
Aklından geçenleri bir bir sıraladı
Pişmanlıkları, keşkeleri, belkileri
Affedemediği hataları, unutamadığı acıları
Söyleyemediği sözleri, tutamadığı elleri
Hayalleri, umutları, beklentileri
Kendine sakladığı sırları, başkalarından gizlediklerini
Yüreğinde biriktirdiği öfkeyi, kırgınlığı
Sevdiklerini, sevmediklerini, vazgeçtiklerini
Kadın aynada kendini aradı, bulamadı
Bir yabancı gibi baktı kendi suretine
Ayna sessizce onu izledi
Hiçbir yargıda bulunmadan, sadece yansıtarak
Gözlerindeki hüznü, dudaklarındaki titremeyi
Yüzündeki çizgileri, kalbindeki acıyı
Ayna bir sırdaş gibiydi, bir aynadaki ben gibiydi
Kadın aynaya yaklaştı, elini uzattı
Ayna buz gibiydi, soğuk ve mesafeli
Kadın aynayla konuşmaya başladı
Kendini anlattı, kendini savundu, kendini suçladı
Aynadaki kadın dinledi, sadece dinledi
Kadın ağladı, güldü, öfkelendi, sakinleşti
Kendini affetti, kendini sevdi, kendini kabul etti
Aynada yeni bir yüz gördü, daha güçlü, daha cesur
Kadın aynadan ayrıldı, hafiflemiş bir şekilde
Bir yanıt yazın