Yüksek Gerilim Hattı

Eskiden dağlar vardı, dumanlı, ıssız,
Şimdi antenler yükselir, gürültülü.
Eskiden köyler vardı, taşlı, topraksız,
Şimdi şehirler yayılır, umutsuz.
Eskiden yol vardı, dolambaçlı, çetin,
Şimdi otobanlar uzanır, katranlı, kirli.
Eskiden özgürlük vardı, kuş misali.
Eskiden aşk vardı, gözde, sözde,
Şimdi ekranlarda parlar, sahte.
Eskiden sevda vardı, candan, içten,
Şimdi algoritmayla eşleşir, acele.
Eskiden dostluk vardı, omuz omuza,
Şimdi takipçilerle ölçülür, bilmece.
Eskiden umut vardı, yarınlara dair,
Şimdi kaygılar büyür, sinsice.
Eskiden inanç vardı, kalpten derine,
Şimdi şüpheler kemirir, amansızca.
Eskiden sırlar vardı, saklı, gizli,
Şimdi ifşaatlar yayılır, arsızca.
Eskiden sessizlik vardı, şifa niyetine.
Eskiden yalnızlık vardı, düşünceye gebe,
Şimdi kalabalıkta kaybolur, anlamsız.
Eskiden suskunluk vardı, bilgeliğe işaret,
Şimdi gevezelik hüküm sürer, hayasız.
Eskiden değer vardı, kadim olana.
Eskiden hasret vardı, vuslata ermek için,
Şimdi beklemek bile lüks, zamandan çalıntı.
Eskiden sükunet vardı, ruhu dinlendiren,
Şimdi gürültüden kaçmak nafile, bir umut.
Eskiden anlam vardı, her bir nefeste,
Şimdi boşluk büyür, dipsiz kuyu misali.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir