Yokluğunun İzi

Sevgili!
Son deminde bu aşkın,
“Benden sonra
yine sever misin?”
diyorsun.
“Yokluğum bir iz gibi
kalır mı teninde?”
diyorsun.
Kalır, sevdiğim,
kül rengi bir anı gibi siner ruhuna sessizce;
kalır, kalbimin en kara sevdası,
belki bir ömür sürer
bu çağın vefasız
aşk sancısı.
Aşk
bir dumanda kaybolan bir hüzün.
Bu hüzne bir türlü
alışmıyor bu gönül.
Fakat
emin ol ki, canım,
aciz bir insanın
kirli, paslı bir bıçağa benzeyen kalbi
saplayacaksa eğer
sana veda busesi,
kahverengi gözlerimde pişmanlığı görmek için
boşuna arayacaklar
beni!
Ben,
karanlığında bu aşkın son vedasında
hatıralarımı ve seni anacağım,
ve yalnız
yarım kalmış bir sevdanın çaresizliğini
toprağa gömeceğim…
Sevgilim benim!
Kara bahtlı,
acı sözlü,
gözleri kederden kanlı yaram benim;
ne diye sordun bana
silinir mi yokluğum,
daha bu aşkın başında
ve bir diken gibi batmıyor mu
kalbine ayrılık.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar boş bir kuruntu!
Hüznün varsa eğer
bana bir gül uzat,
sardı kalbimin yarısı hicran acısı.
Ve unutma ki
daima güzel şeyler düşünmeli
aşkından olmuş bir sevgili.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir