Yitik Zamanlar Sergisi

Hasret, eski bir sandıktan fırlayan,
soluk bir fotoğraf gibi yüzümüzde.
Hasret, yarım kalmış bir şarkı,
unutulmuş bir aşkın yankısıdır.
Bir tren garında bekleyiş,
veya bir mektupta saklı gözyaşı.
Siz, geçmişin sessiz bekçileri,
hatıralar ülkesinde kayıp ruhlarsınız.
Hasret, küllenmiş bir ateş,
koru hala saklayan.
Biz, geleceğe tutsak,
maziyi özleriz.
Hasret, puslu bir aynada beliren,
kayıp bir suretin sızısıdır.
Bir rüzgarın fısıltısı,
bir yağmurun hüznüyle karışır.
Geçmişin gölgesinde dolaşırız,
o tanıdık, o yabancı seste.
Uyanın, ey anılar!
Hasret, bir yolculuktur bilinmeze,
zamanda kaybolan izlere doğru.
Dönülmez bir yolda yürürüz,
kayıp cennetimizi ararız.
Belki bir gün döneriz geriye,
o tanıdık sokağa, o eski eve.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir