Yitik Zamana Serenat

Ah, işte her şey şimdi orada…
Ben severim yalnızlığımı bazen
Bir demlik çay ve eski bir şarkı olsa da.
Ben severim yalnızlığımı bazen
Unutulmuş bir tren garında
Rüzgar eser ıssız sokaklardan
Ah her şeyim…
Ben severim yalnızlığımı bazen
Bir başka kalbin acısı dinerken
Bir ince umudun yeşerdiği yerde.
Yol kısa, gece sessiz
Yıldızlar söyler derdimi aylara…
Kaybolduğunu görürsem bir gün hayallerin
Ve yığıldığını, boşluğa
İnsanların anlamsız koşuşturmasını hatırlarım
Bir gün daha…
Sevişirim susarım, düşünürüm susarım
Koyarım cebime bir tutam sevgi ve hüzün
Söylerim aylara…
“Saat kaçtaydı
Unuttum.”
Ah ellerim ve ruhum
Her şey şimdi burada kaldı.
Hatıralar hatıralar ve anılar
Sildiler izlerimi. Kara talihim, kaderim,
Halkımın bitmeyen sabahıdır, biliyorum
Gizli bir sır diye saklanan gözlerimde
Sildiler izlerimi,
Bir bankın köşesinde
Bir parkın kuytusunda
Kuşlara ve kedilere karşı
Bir ruhun gösterişsiz, sessiz cömertliğinde
Hüzün nasıl yaşanırsa öyle
Türkçe dilinde
Ve her dilde…
yaşam
hatıralar
Artık kat’iyen biliyoruz;
Ruh adına dökülen gözyaşı
Sapı aşk yarası güzelliğinde bir andır.
Dudakların arasında…
Türkiye’de
Ve her yerde…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir