Sessiz bir akşamın koynunda, dağılırken içimdeki keder,
Yine bir ayrılık türküsü mırıldanır bu yorgun yürek.
Gözlerim nemli, sözlerim düğümlü, sanki bir mahşer,
Unutulmuş bir aşkın külleri savrulur durmadan.
Bu vedanın ağırlığı çökerken omuzlarıma,
Zaman durulur, dünya döner tersine.
Yarınlar artık birer yalan, birer boş vaat,
Güneş doğsa da, içim karanlık, kalbim bir harabe.
Ellerim titrek, dudaklarım kurumuş, suskun bir figan,
Gözyaşlarım bir nehir gibi akarken yanaklarımdan,
Anılar birer birer canlanır, sonra kaybolur sislerde.
Bu ayrılık sancısı, bu derin yara, kapanmaz bilirim,
Yine de umutla beklerim bir mucize.
Belki bir gün,
Yeniden başlarız,
Başka bir bahar.
Belki bir gün,
Unuturuz acıyı,
Yeşerir umut.
Ama şimdi veda vakti, ayrılık türküsü,
Gözlerimden dökülen yaşlar şahidim olsun,
Seni asla unutmayacağım, ey sevgili,
Elveda, sonsuzluğa giden yolda,
Yüreğimde sakladığım en güzel anımsın.
Yarınsız Bir Veda
Tür:
Bir yanıt yazın