Ne çok şey vardı söylenecek,
Bir mektup dolusu yalan,
Belki de birkaç gerçek.
Ama yazılmadı hiçbiri.
Kelimeler boğazda düğüm,
Parmaklar titrek, mürekkep isyan.
Bir kahve daha söyledim,
Bardağın buğusunda yüzün.
Pişmanlık değil, bir burukluk sadece,
Eksik kalmış bir şarkı gibi.
Aslında sen de suçlu değilsin,
Ben de değilim belki.
Sadece zamanlama yanlıştı,
Ya da şehir, ya da mevsim.
Şimdi o mektup, yırtık bir hatıra,
Çekmecenin dibinde unutulmuş,
Hiç gönderilmemiş bir veda.
Bir yanıt yazın