Akşamın tenhasında, bir gölgeyim artık
Sessizce yankılanan bir nameyim sadece
Rüzgarın savurduğu bir yaprak misali
Düşlerimin peşinden sürüklenirken
Kendimi kaybetmiş bir haldeyim.
Belki de en başından beri bir yanılgıydı her şey
Bir serap, bir hayal, bir boşluk sadece
Yüreğimde biriken tortularla yoğrulmuş
Bir özlem, bir arayış, bir bekleyiş
Ve şimdi, bu yarım kalmışlığın sancısı
Ruhumu kemiren bir zehir gibi.
Ne kaldı geriye, söyleyin bana ne kaldı
Birkaç solgun anı, birkaç kırık hayal
Birkaç damla gözyaşı, birkaç buruk tebessüm
Ve bir de bu dinmeyen, geçmeyen, onulmayan
Yarım kalmış bir şeyin hüznü
Yüreğimin derinliklerinde yankılanan.
Zamanla diner mi bu acı, bilinmez
Yoksa hep böyle mi kalır içimde.
Belki de kabullenmek gerek artık
Yarım kalmışlığın da bir anlamı olduğunu
Belki de tamamlanmak için değil
Sadece yaşanmak için vardır bazı şeyler
Ve ben, bu yarım kalmışlığın hüznüyle
Yeni bir başlangıca yelken açmalıyım.
Bir yanıt yazın