Susarak büyüttüğün yangınları hangi deniz söndürür
Yüzüne çizdiğin sahte tebessümü hangi ayna örtbas eder
Kanayan vicdanının sesini hangi fısıltı bastırır
Unutulmuş bir aşkın külünü hangi rüzgar savurur
Kaybettiğin umudun izini hangi yıldız aydınlatır
Yüreğinde biriken çaresizliği hangi el dağıtır
Kirli bir geçmişin yükünü hangi omuz taşır
Ağlamak yetmez bazen
Sessiz feryatlar boşa
Kapanmayan yaralar derin
Hakikat acı bir zehir
Susmak çare değil asla
Gözlerden akan yaşları bir mendil kurutur elbet
Lakin kalpteki sızıyı dindirmek kolay olmaz
Affetmek mümkün olsa da unutmak imkansız
Yalan bir sevdaya inanmak en büyük hata
Karanlık bir gecenin ardından şafak söker yine
Belki de yeniden başlamak için bir fırsattır bu.
Bir yanıt yazın