Yalnızlığın Yeni Sureti

Ey kalabalıklar içinde kaybolmuş ses,
Boşluğun yankısı sardı dört bir yanımı.
Yüzler geçiyor, birer siluet gibi,
Dokunmadan ruhuma, anlamsız bir geçit.
Bir çığlık yükseliyor içimden, duyulmayan,
Kendi yankısında boğulan bir fısıltı sadece.
Yabancılaştım kendime, bu aynalar şehrinde.
Kelimeler anlamsızlaştı, birer kabuk gibi,
Dökülüyor dilimden, boşluğa karışarak.
Gözlerim arıyor bir anlam, bir temas noktası,
Ama her bakış bir buz dağı, erimeyen.
Ruhum suskun, bir gölge gibi takip ediyor beni,
Bu kalabalık yalnızlığın labirentinde.
Ah, bu modern zamanların acımasızlığı,
Herkes kendi ekranında, kendi dünyasında kayıp.
Gerçek dokunuşlar, anlamlı sohbetler nerede?
Sadece sanal bir varoluş, bir yanılsama.
Kalbim bir boşluk, doldurulmayan,
Bir umut kırıntısı arayan çaresiz bir kuş gibi.
Çığlıklarım yankılanır,
Sessizliğin koynunda.
Kim duyar, kim anlar?
Belki bir gün, bir ışık belirir,
Bu karanlık tünelin sonunda,
Ve yalnızlığım bir anlam kazanır.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir