Sonsuzluğa uzanır beton duvarlar;
Gri bir gökyüzü, bir de ben varım.
Sessizliğin içinde yankılanır feryatlar;
Ruhumda bir yangın, alev alev yanarım.
Kalabalıklar içinde kaybolmuş bir iz;
Yapayalnızım, kendime bile giz.
Yüzümde solgun bir tebessüm, sahte;
İçimde dinmeyen bir fırtına eser.
Gözlerim uzaklara dalar, nafile;
Kaybolmuş umutlar, hevesler.
Bir boşlukta sallanır yüreğim.
Umutsuzluğun rengi sinmiş her yere;
Çaresizce beklerim bir mucizeyi.
Belki bir gün değişir bu kader böyle;
Belki bir el uzanır, tutar elimi.
Belki de alışırım bu yalnızlığa;
Belki de razı gelirim bu karanlığa.
Teslim olurum zamana.
Kader böyle yazılmış demek;
Silinmez artık bu elem.
Yazılacaksa yazsın felek.
Bırak aksın gözyaşım sel gibi;
Bırak dinsin içimdeki bu acı.
Bırakalım rüzgarı deli deli.
Bir yanıt yazın