Gece yarısı, neonların solgun dansı bu;
Beton ormanında yankılanan anlamsız bir sus.
Bir köhne barda, dertli şarkılar gibi boğuk,
Yüzlerce kayıp ruhun feryadı sanki bir soluk,
Bir caz ritmi sızmakta kaldırımların altından…
Duydumsa da tat almadım şehrin yorgunluğundan.
Zihnim bu gürültüden, bu telaştan çok ötede,
Bir zamanlar kalbimde çalan o eski neşede.
Birdenbire mahzunum dinlemek çaresiyle,
Ruhum dolu bu şehrin sahte sesiyle.
Sandım ki kaybolacak bu yapay ışıklar ve sesler,
Rüyamda bütün bir gece terk edilmiş sahiller!
Şehir hatıraları, içimde biriken tortu,
Sessiz bir köşede beklerken usulca,
Yeniden canlanıyor, her bir anı ayrı bir yara,
Eskimeyen bir aşkın iziyle.
Yıldızlar şahit, geceye fısıldanan sözler,
Ayrılık acısı, kalpte dinmeyen bir sızı,
Şimdi sadece bir hatıra.
Uykusuz Şehir Melodileri
Tür:
Bir yanıt yazın