Her dem yeniden suskun
Bir sis gibi çöküyor içime
kalabalığın uğultusu
ve hep bir şeyler saklı gibi
bir şeyler fısıldar gibisin
Eski anılar
eski hayaller peşindesin
Bir beton yığınına dönmüş dünya
Oysa yalnız bir dokunuştur
geçmişi geleceğe bağlayan
Çoktandır dinlemedin
şiirleri ve yüreğinin fısıltısını
Zaman akıp gitmiş de hatıraları
sürüklüyor umudun ve özlemin
gri sokaklarına
Bir dönemeç ki umutla çaresizlik
kaderle tesadüf yan yana
Sen ki ey gönlüm
çaresizliği ve kaderi yüklendin
bunca zaman
Dayanamaz ruhunun kırılgan gemisi
bu sessizliği, bu kalabalıkları
Hayat şarkılar gibi çağırırken seni
yalnızlığın kapısını aralama
ey gönlüm
Çünkü yankılanır durur içimde
o unutulmuş sesler çağının
acı bir ezgisi
Bir yanıt yazın