Geldi
Yüzünde solgun bir telaş vardı
Bir masaldan kopmuş gibiydi sanki, yaralıydı
Esmerdi
Bir an duraksadı peronun ucunda
Düşündü, yoruldu, beni seçti
Aldırmadım
Sordu, hiç beklemedi
Oysa terk edilmiş bir şehir kadar ıssızdı, sessizdi
Bankı işaret ettim, oturmadı
Bir umut sundum, ona da verdi
Aldı
Umutları ben sundum
Kısa bir hüzün geçti gözlerinden
Benimkilerden de geçti
Çocuklar gibi utandım
Öteki yolcular bakıştılar
Ben kendimi unuttum, küçüldüm
Eteklerimi çekiştirdim, sesimi kıstım
Bana adresini uzattı, parmaklarımız birbirine değdi
Soğuktu, titrekdi, saklarım bu adresi
Yavaş yavaş vagona bindik.
Girdi
Boş kompartımanı aradım
Camı sildim
Çantamı açtım, yavaş yavaş sustum
Yüzündeki çizgileri izledim
Zaman durdu sanki
Önce anlamsız bir bekleyiş hissi
Sonra alabildiğine bir boşluk
Boşluğun içinde bir yankı
Ardından bir denizin fısıltısı
Binlerce soru işareti
Sol elinde buruşuk bir mektup
Yok, hayır, mektup da değildi
Yazan, silen, yoran bir kader
Ve yollar
Ve ayrılıklar
Kendimden geçtim.
Bir daha görmedim, hayır, bir daha hiç görmedim
Ama onunla ben
Ne zaman yola çıksam o zaman hatırlarım.
Bir yanıt yazın