Bayram geldi, coşku söndü içimde,
Eller öptüm, yüzüm asık durdu.
Çocukluğum kayıp, bir bilmecede,
Gözlerim uzaklara daldı, yoruldu.
Eski bir şarkı,
Hatırlattı sanki,
Yitik baharı.
Salıncak vardı, bahçede kurulmuş,
Rüzgarla dans eder, göğe uzanırdı.
Kahkahalar yankılanır, kuşlar duyulmuş,
Zaman durulur, hüzün usanırdı.
Şimdi paslanmış zincirler, sallanmaz öyle,
Unutulmuş bir düş, kaldı böyle.
Bayram sabahı, içim burkuldu,
Salıncak sessiz, kalbim yoruldu.
Oysa ne umutlarla dolardı o salıncak,
Her itişte göğe yükselir gibi olurdum.
Dertler unutulur, kaygılar savrulacak,
Dünya bir anlığına benim olurdu.
Şimdi bomboş, kimsesizce duruyor,
Geçmişin hayali gözümde canlanıyor.
Bayram sevinci, yüzüme vurmuyor,
Salıncağın sessizliği içimi oyuyor.
Keşke o günlere dönebilsem bir an,
Unutulmuş salıncakta yeniden sallansam.
Bir yanıt yazın