Yatağımdan kalktım yine bu sabah,
Nehir aktı, geçti yanı başımdan.
Oysa ben,
Sana akacaktım.
Sözüm vardı.
Ama sözler suya yazılmış, dediler,
Bense suya tuttum sözlerimi.
Islaktı hepsi, ağırdı,
Taşıyamadım.
Bıraktım gitti.
Sözüm de yok artık, nehir de.
Yine de içimde bir umut,
Belki bir gün
Sözler kurur, hafifler.
O zaman sana koşarım.
Ama ya kuruyunca toz olurlarsa,
Ya da rüzgarla savrulurlarsa?
O zaman ne yaparım ben?
Sana nasıl ulaşırım?
Sözsüz, nefessiz.
Belki de suskunluğum bir cevap olur.
Suskunluğum, sana en yakın nehrim olur.
Orada beklerim seni, sessizce, usulca, derinden.
Sözler olmadan da anlatabilirim kendimi belki,
Gözlerimle, ruhumla, varlığımla.
Nehrin fısıltısında duyarsın beni.
Suda tutulan sözlerim de gelir belki sana.
Bir yanıt yazın