Sis çökmüş şehre, tenhalık sinmiş her yere,
Yüzler silik, adımlar kayıp bir telaş içinde.
Kalpler sıkışmış, nefesler buğulu camlarda,
Aşk bile saklanmış puslu bir rüyanın ardında.
Yalnızlık bir melodi, sokak lambaları solgun,
Hatıralar dans eder, geçmişin izleri yorgun.
Umut bir kıvılcım, sönmeye yüz tutmuş bir ateş,
Bekleyiş uzar gider, belki bir mucize yetişir.
Sis dağılır mı bilmem, güneş doğar mı yeniden,
Yüzler aydınlanır mı, kaybolan neşe döner mi hemen?
Ama içimde bir inat, bir direnç var derinden,
Sisin ardında saklı, bir umut ışığı sezerim.
Belki de bu sis perdesi, bir arınma, bir yenilenme,
Yeni bir başlangıç için, bir fırsat sunar bence.
Kim bilir, belki de sis dağıldığında,
Daha parlak bir dünya belirir gözlerimizde.
Bir yanıt yazın