Sis Perdesi Ardında

Bir muamma saklıdır sisin koynunda,
Ne olduğunu bilmeden yürürüm.
Belki bir umut, belki bir acı,
Bekliyor beni o perdenin ardında,
Adımlarımı bilmeden atarım.

Zamanın ötesinden fısıltılar gelir,
Tanıdık bir melodi sanki,
Yitik anılar canlanır bir bir,
Yüzler belirir, silinir sonra.
Bu sis, bir rüya mı, yoksa gerçek mi?
Kaybolmuş bir şehrin hayaleti mi?
Aradığım cevap burada mı gizli?

Bekleyiş uzar,
Sonsuz bir yol,
Belki de hiç bitmez.

Belki de bir yanılsamadır bu,
Belki de sadece bir oyun,
Rüzgarın sesine karışan bir fısıltı.
Yine de yürürüm, bilmeden nereye,
Çünkü bir şey beni çağırır derinden,
Beni bu muammanın içine çeker,
Kurtulmak mümkün değil artık bundan,
Bu sis benim kaderim oldu.

Sis dağılır mı bir gün, kim bilir,
Belki de her şey değişir o zaman,
Belki de hiçbir şey aynı kalmaz.
Ancak şimdi, sisin esiri olmuşken,
Görmeden yürümeye devam ederim,
Kaderimdeki o büyük muammayı
Çözebilmek adına umutla beklerim,
Çünkü beklemekten başka çarem yok,
Sis perdesi aralanana dek.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir