Sis İhtimali

Bir şehir, puslu bir düşte uyanır her sabah,
Sanki rüyalar bir sis perdesinde asılı.
Belirsiz bir gölge, bir fısıltı gibi yaklaşır,
Gerçek mi, hayal mi, çözülmez bir bilmece.
Uzakta bir çan sesi, umut mu, veda mı belli değil,
Yollar kaybolur, izler silinir, zaman durulur.
Her köşe başında bir sır, her bakışta bir soru,
Sis örtüsü altında saklı bir dünya belirir.
Yüzler tanıdık ama yabancı, sesler yakın ama uzak,
Her şey bir ihtimal, her an bir sürpriz taşır içinde.
Bu sisli şehir, bir labirent gibi, kaybolmaya davet eder.

Belki de en güzel yanı,
Her şeyin muğlak oluşu.
Bilinmezlik bir liman,
Beklenmedik bir kucaklayış,
Sisin ardında saklıdır doğuş.

Sis, hayatın belirsizliğini yansıtan bir ayna,
Korku ve merakı aynı anda uyandıran bir davet.
Yolunu kaybetmek, yeni yollar bulmak için bir fırsat,
Bilinmeyene doğru adım atmak, kendini keşfetmek demek.
Her karanlık köşe, bir aydınlanma potansiyeli taşır,
Her sis perdesi, yeni bir manzara sunar gözlere.
Bu şehirde yaşayanlar, sisin dilini öğrenmişlerdir,
Belirsizliğin dansına ayak uydurmayı bilirler.
Onlar için sis, bir engel değil, bir yol göstericidir,
Hayatın karmaşıklığına karşı bir kalkan, bir sığınaktır.
Sisli şehir, bir gizem diyarı, çözülmeyi bekleyen bir sır.

Ve belki de bu sırrın cevabı,
Sisin kendisinde saklıdır.
Belirsizliğin kabulü,
Hayatın akışına teslimiyet,
Sisin içindeki huzuru bulmaktır.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir