Sessizliği Giymek

Yorgun adımlarla geldim şehrin kıyısına,
Kimleri bıraktım ardımda, kimleri bekliyorum?
Gönlümde birikenleri döktüm mü kağıda?
Belki yeniden başlamalıyım
Hayallerimi, özlemlerimi
Gözlerim eski bir fotoğrafta mı takılı kaldı,
Unuttum mu yoksa umut etmeyi?
Kendime verdiğim sözleri tuttum mu?
Haklı mıydım sustuklarımda, söylediklerimde?
Ellerim üşümüş, yüzüm solgun, ruhum yorgun,
Yüreğimde bir sızı, içimde bir boşluk mu var?
Geri verdim mi benden alınanı:
Hayalleri, inançları, sevinçleri, umutları, sevgileri,
Anılara, hatıralara, düşlere borcumu ödedim mi?
Dinledim mi iç sesimi
Hala inanabiliyor muyum hayata?
Silmeli tozları, pasları; parlatmalı anılarıma
saklamalı geçmişten dersleri
Aydınlık tutmalı geleceğe dair umutları, gülümsemeyi unutmamalı dudaklarımdan
Ey eski pişmanlıklarım, yarım kalmış aşklarım
Yol ayrımı dostlarım, ucuz vedalar
Yalnızlık korkuları, kırık hayaller, tükettiğimiz günler
Gece gelen telefonlar, sessiz haykırışlar
Gururlu kırgınlıklar, biten umutlar
Uçurum kenarında yaşadığımız hayat ey
Öyle çok sustum ki
Kendime yabancılaştım susmaktan…
Bıktım kendiyle savaşan
Başkalarında arayan insanlardan
Usandım maskelerden, sahte gülüşlerden,
Yüzeysel ilişkilerden
Ne zamandır samimi, dürüst, cesur, iyi insanlar özlüyorum
“çıkarın” ya da “menfaatin” bulandırmadığı
Kendime bir not yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum yitirdiğim kendimi
Aynalara yansıyan yalan gülüşlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır gerçek beni yansıtan bir ayna
Hala bir çare var mıdır
Çıkmaz bir labirente benzeyen bu hayat yolunda
Ne kayboldum ne de umutsuz
Sadece rüzgarlara dayanıklı olmak istiyorum o kadar
Bilinmeyen diyarlara doğru yol alırken
Güneşin ısıttığı bir toprak gibi huzurlu, güçlü, dirençli
Sessizce ve sakin olmak tek isteğim ve dileğim
benim ve senin, yani bizim için…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir