Bilirdim, suskunluğun dilini ezberimden
O dilde saklı nice uzak anılar birikir
Yürüyorum tenhada, kalabalıklar silinmiş
Caddeler ıssız, parklar da öyle
Yüreğimin sesini işitiyorum bazen, sadece onu
Belki de duymuyorum, seziyorum belli belirsiz
Ayaklarımın bastığı kaldırımlar, eski taşlar
Duvar dibinde unutulmuş bir bank, ahşap
Kim bilir, kimler oturmuş yan yana, ya da
Hangi sevda kalmış o izlerde
Kimbilir
İniyorum yavaşça, denize doğru
Bir banka ilişiyorum
Oturunca aniden
Canlanıyor gözümde bütün hatıralar
Ve garip bir oyun başlıyor içimde
Alıp alıp götürüyor beni geçmişe usanmadan
Kıvrılıp uzayan bir nehir gibi anılarım
Güneşin yansıdığı cam kırıklarına
Tam o sırada bir otobüs duruyor köşede gelecek günlerin taslağı gibi
Şehre yeni düşmüş bir yağmura benziyor, taze, umutlu
Ve tuhaf olansa
Uyum sağlıyorum gitgide
Her geçen an biraz daha alışıyorum yalnızlığımla baş başa
Titreiyorum bir an arkamdan gelen bir sesle
Belki de bu yüzden
Bir an durup çevreme bakınıyorum boş yere
Birkaç kedi beliriyor gölgelerin arasından
Birkaç kedi, evet, fark ediyorum ansızın
Ne zamandır unutmuşum sevgiyle bakmayı hayata
Dağılıp gitmişler sanki birer birer
Kediler gibi, onlar da
Ne gidecek bir yerim var
Ne de aradığım bir şey
Öyleyse neden yazıyorum bu satırları kendime
Bu biraz hayata özlem, biraz da umutsuzluk
Öylesine gelişigüzel, öylesine eksik
Sanki kimsenin dokunmadığı bir an kalmış bana
Uzun bir perşembeyi anımsıyorum, öğlen vakti
Dalıyorum uzaklara, düşünüyorum öylece, öğlen vakti
Bir kahve alıyorum, bir kağıda birkaç kelime karalıyorum
Anlamlı, onurlu birkaç kelime daha
Ama hiç ilerlemiyor, ne saat, ne zaman
Yani sanki böyle bir şeye benziyor hayat
Sönük ve çarpıcı renkler içinde hiç değişmeyen
Belki de bu yüzden, öğlen vakti
Anlıyorum
Hayat aslında kısa biz unutunca sevmeyi
Sadece bunun için kısa
Yani sevgiyle de yaşayabilir insan, umutla da
Örneğin
Bir anıyı silip yenisini yazmak için
Umut etmek de bir sevgidir
Ve benim anladığım kadarıyla
Her şeydir bir insan, her şeydir
Yalandır kısalığı ömrün
Ve hele ki insan dediğimiz şey
İnançlı bir ruhun parçasıysa
Sonunda baş başa kalıyoruz yine
Baş başa kalıyoruz anılarla ben
İşte şimdi rüzgar da başladı, perşembe günlerden
On sekiz nisan perşembe
Bir otobüs daha kalkıyor köşeden
Ve rüzgar artıyor yavaşça
Uzanıp yatsam diyorum parktaki çimenlerin üstüne
Tam öyle yapıyorum
Şimdi rüzgarı seviyorum, şimdi rüzgarı seviyorum, rüzgarı seviyorum.
Sessiz Hatıralar Atlası
Tür:
Bir yanıt yazın