Her yudum biraz unutuş, biraz telaş
Ve kadehler birer aynası yalanların
Yalnızdır düş kırıklığı bir garson gibi.
Çok şeyleri anılar için sakladım, anılar
Onlar ki hep birer yabancı gibi baktılar bana
Kabullenmek, kabullenilmek gibi uzak durdular
Bir gün de sabahtı, ben o sabahı hiç aramam
Her uyanış biraz ihanet.
İşte bir meyhane kapısı, kimler ki sığınıyorlar
Sonra pişmanlar gibi karanlığa
Belki de kaybolmuş bir umuda tutunuyorlar
Belki de her yalan söyledikleri, her sakladıkları
Yavaşça bir intikam,
Her sarhoşluk biraz intihar.
Bir yanıt yazın