Gecenin koynunda bir fısıltı gibi doğdun,
Sessizce, kimseler bilmeden.
Bir itirazdı belki, bir varoluş çığlığı,
Evrenin derinliklerinden gelen.
Gözlerin açıldığında, dünya yabancı,
Yollar karmaşık, adımlar tedirgin.
Her yeni gün bir savaş, her nefes bir sınav,
Ruhun arayışta, benliğin sürgün.
Büyüdükçe anladın, hayat bir muamma,
Doğum bir başlangıç değil, bir sürgün.
Kaderin cilvesi, yazılmış senaryo,
Çabaladıkça derinleşen bir döngü.
Ve sonunda, kabullenmeyle gelen sükunet,
Doğumun getirdiği sancının yansıması.
Bir yanıt yazın