Eski bir sahaftan yükselen koku,
Ciltli kitapların fısıltısı, yıllanmış mürekkep izi.
Unutulmuş kahramanların sesleri yankılanır raflarda,
Her bir sayfa, geçmişe açılan bir kapı aralar.
Tozlu rafların arasında kaybolurum,
Kelime denizinde bir yelkenliyim şimdi.
Cebimde biriktirdiğim son umut kırıntısı,
Belki bir satırda bulurum aradığım manayı.
Gece çökerken sahafın üzerine, yalnızlık koyulaşır.
***
Kırık bir daktilonun tuşları suskun,
Yazılmamış romanların hayaleti dolaşır odada.
Bir zamanların şairleri, yazarları, düşünürleri,
Şimdi sadece isimleri kalmış, unutulmuş birer anıt.
Parmaklarımda hissediyorum sayfaların hışırtısını,
Belki de bu kitaplarda saklıdır cevabı bulamadığım sorular.
Çayımı yudumlarken düşünüyorum hayatın anlamını,
Sahafın loş ışığında kaybolan zamanı.
Dışarıda yağmur diner, içeride kitapların sesi çoğalır,
Ben, bu sessizliğin içinde kendi hikayemi ararım.
***
Her kitap bir dünya, her satır bir yolculuk,
Sahaf benim sığınağım, yalnızlığımın limanı.
Eski zamanların bilgeliği fısıldar kulaklarıma,
Belki de geçmişten ders çıkarmak için buradayım.
Bir kitap seçerim rastgele, açarım ilk sayfayı,
Yeni bir maceraya atılırım, bilinmez diyarlara doğru.
Gece ilerlerken sahafın kapıları kapanır.
***
Yine de içimde bir umut,
Belki yarın sabah geri geldiğimde,
Yeni bir kitap beni bekler,
Yeni bir hikaye beni çağırır.
Sahafın loş ışığında,
Kaybolmuş ruhumu bulurum belki.
Eski kitapların arasında,
Kendimi yeniden keşfederim.
Ve sahafın çığlığı yankılanır içimde,
Okumaya, öğrenmeye, yaşamaya devam etmem için.
Çünkü her kitap bir umut, her satır bir başlangıçtır.
Bir yanıt yazın