Şafak sökmeden çalar sirenler
Yine bir umutsuzluk haberi gelir
Sanki gökyüzü ağlar sessizce
Her ışık bir vedayı fısıldar
Yüreğimde bir acı büyür durur
Kim bilir kim ayrıldı sevdiklerinden
Belki bir baba belki bir evlat
Bu şehir her gün bir yas tutar
Sirenlerin sesi bir ağıt olur
Duvarlar bile bu derde ortak olur
Güneş doğarken yüzüme vurur
Ama içimde karanlık bir his var
Belki de bu yüzden şafak sevmem
Şehrin üstünde gri bir duman
Umutlar tükenirken sessizce
Herkes kendi derdine düşmüş sanki
Bir kuş kanat çırpar uzaklara
Belki o da kurtulmak ister burdan
Bu acımasız ve yabancı dünyadan
Belki bir gün ben de uçarım
Siren sesi yine yankılanır
Bir umutsuz çığlık gibi
Yüreğimde bir sızı kalır
Şafak vakti sirenleri susmaz
Bu şehirde yas hiç bitmez
Belki de bu yüzden yaşlanmam
Bir yanıt yazın