PERDE

Yorgun perde, bilirim, seni de yordu zaman;
Her sabah açılıp, her akşam örtülmek yaman.
Dün bir düğün gördün, ne neşeyle doldu için,
Bugün bir matemdesin, yaş mı doldu gözlerin?
Söyle, ey tül, hangi sırları saklarsın bağrında,
Hangi fısıltıları duydun bu odanın duvarında?
Bir aşkın ilk sözleri mi, yoksa bir ayrılığın acısı mı?
Güneşin altın ışıkları mı, gecenin karanlık sancısı mı?
Kaç kez titredin bir fırtınanın öfkesiyle,
Kaç kez ısındın bir sobanın şefkatiyle?
Şimdi solgun rengin, yıpranmış dokun,
Ama hala dimdik durursun, ey eski dostum.
Görevini bilirsin, suskun ve sabırlı,
Beklersin yeni bir sabahı, yeni bir anıyı.
Belki de en iyisi budur, bilmem ki,
Sadece seyretmek, yargılamadan, sessizce.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir