Hiçbir şehirde çocukluğun kalmadı,
Bir yazlık anısı, solgun bir fotoğrafta;
Yirmi yıl geçti, kumlar seni unutmuş;
Yalnızlık kokusu nasıl tanımaz seni!
Umut nedir diye sormuştunuz:
Kiraz dallı bir bahçe, hüzün içinde;
Kabulleniş midir telaş, dinginlik mi,
Çaresizlik diye benimsenmesi mi vefasızlığın?
Sürdürüyoruz unutulmaya yüz tutmuş bir hayalde
Keşke yalnız bunun için affetseydim seni.
Solgun bir gülüş, kırık bir veda,
Hatıralar dolusu yarım kalmış bir hikaye,
Sessizce akıp giden zamanın izinde.
Bir yanıt yazın