Kumsalda Bir İz

Deniz, bin yıllık yorgunluğun aynasıdır;
Kum, her dalgayla silinen bir hatıra.
Kim bilir kaç aşkın, kaç ayrılığın sesi,
Bu rüzgarın okşadığı tenhalıkta saklı?
İnsan, kendi yalnızlığına bir yolculukta,
Arar durur o kayıp, o büyülü anı,
Belki de hiç yaşanmamış bir özlemi.
Güneş, yavaşça denize doğru inerken,
Renkler birbiriyle karışır, bir şölen başlar.
Her gölge, bir sırrı fısıldar usulca,
Her dalga, yeni bir umut taşır kıyıya.
Vakit, durulur, anılar canlanır,
Kalp, geçmişin sızısıyla dolup taşar.
Yalnızlık, bazen en iyi arkadaştır,
Düşünceler, serbestçe dans eder zihinde.
Kuşlar, son çığlıklarını atar gökyüzünde,
Gece, yavaşça kucaklar kumsalı.
Beden, yorgun, ruh dinlenmiş,
Yarın, yeni bir başlangıcın müjdecisi.
Ay, yükselir, gümüş rengiyle boyar her şeyi;
Deniz, sonsuzluğa uzanan bir aynadır artık.
Kum, soğuk ve ıslak, teni ürpertir,
Her adım, geçmişe bir veda gibidir.
Bir iz bırakır insan, silinip gidecek olan,
Belki de unutulmayacak bir anı,
Kumsalda, denizin sonsuz şarkısı eşliğinde.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir