Kum Saatinde Dans

Zamanın dişlileri arasında sıkışmış bir anıyım ben,
Kum saatinde akıp giden bir figüran.
Her zerresi bir geçmiş, her damlası bir pişmanlık,
Geçmişin tozlu raflarında unutulmuş bir hatıra.
Yelkovan akrebe küskün, döngü tamamlanmaz,
Saatler durulur, zaman askıda kalır.
Ben, bu sonsuz bekleyişin mahkûmu,
Kum taneleri arasında dans eden bir siluet.
Aynadaki yansımam yabancı, tanıdık olmayan,
Çocukluğumun izleri silinmiş, yüzümde çizgiler belirginleşmiş.
Her düşüş bir ders, her kalkış bir umut,
Ama umutlar tükenir, hayaller yarım kalır.
Kum saati kırılır, zaman dağılır dört bir yana,
Ben, bu enkazın altında kaybolurum sessizce.
Ve bu dans, bitmeyen bir ritüel, sonsuz bir çile,
Zamanın kumunda savrulup giderim, bir hiç uğruna.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir