Nehir yatağında unutulmuş bir taşım ben,
Akıntılarla savrulmuş, yosun tutmuş anılarım.
Kuşlar uçmaz artık üzerimden.
Sessizliğim yankılanır bu ıssız vadide,
Güneş batarken vurur yüzüme son ışıklar.
Yalnızlığım, bir gölge gibi uzar peşimde,
Karanlıkta kaybolurum.
Her damla yağmur, bir ağıt gibi düşer üzerime,
Geçmişin acılarıyla yoğrulur toprağım.
Köklerim derine iner, tutunurum hayata,
Unutulmuş bir şarkı fısıldarım rüzgara.
Ne bir el uzanır bana, ne bir dost sesi duyarım,
Gözlerim kapalı, beklerim bir mucizeyi.
Belki bir gün, yeniden yeşerir umutlarım,
Belki bir gün, kuşlar geri döner yuvama.
Ama şimdilik, sadece susarım,
Kül rengi bir veda ile.
Bir yanıt yazın