Kül Rengi Şarkılar

Sessizlik çökerken şehre,
Yapayalnızım, bir gölge gibi,
Sarılan anılar nefesime.

Lambaların solgun ışığında kaybolur yüzüm,
Her çizgi bir pişmanlık, her kırışık bir sızı.
Radyodan yükselen cızırtılı sesler,
Ruhumun derinliklerine işleyen bir melodi.
Yitik bir aşkın yankısıdır belki,
Ya da unutulmuş bir umudun fısıltısı.
Kadehimdeki şarap, acıları dindirmeye yetmez,
Geçmişin hayaletleri dans eder odamda.

Bir zamanlar ne çok hayal kurmuştum,
Şimdi hepsi kül rengi birer anı sadece.
Kalbimde biriken yalnızlık, bir girdap gibi çeker beni içine.
Kelimeler boğazımda düğümlenir, bir çığlık olur içimde.
Gözlerim karanlığa takılır, bir umut ışığı ararım.
Ama bulamam, çünkü karanlık benim kaderimmiş meğer.
Saatler geçer, geceler uzar,
Yıldızlar kaybolur, ay saklanır.
Ben, bu sonsuz gecenin ortasında bir başıma,
Kül rengi şarkılar söylerim sessizce.

Dumanı tüten sigaram, tek yoldaşım bu gece,
Küllerimle birlikte savrulur gider umutlarım.
Her nefeste biraz daha eririm, biraz daha yok olurum.
Aynadaki suretim, yabancı birine dönüşür.
Gözlerindeki o tanıdık ışıltı kaybolmuş,
Yerini derin bir hüzün almış.
Belki de hiç olmamış bir hayaletin yansımasıdır bu,
Ya da benliğimin en karanlık köşesi.

Sonsuz bir yalnızlık…
Kül rengi şarkılar…
Suskun bir veda…
Ben ve gece…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir