Yol uzun, çok uzun
Yıldızlar kayıp, gece sağır
Nereye bu telaş?
Her sabah aynı yüzler, yabancı
Aynı kahve kokusu, tanıdık değil
Belki bir tesadüf, belki de kaçış
Bir labirentin içinde döner dururuz
Kaybolmak güzeldir bazen, yalan değil
Ama nereye kadar?
Zaman acımasız bir nehir
Her şeyi alıp götürür
Sadece izler kalır
Silinmeyen, derinde.
Bir gün bir ses duyulur, uzaktan
Bir melodi, bir fısıltı belki
Yol gösterir mi dersin
Yoksa sadece bir yankı mı?
Sonsuzluğa doğru…
Bir yanıt yazın